Bir insanın elinden kayıp gidince, yokluğunda değerini anladığı en önemli kavramlardan biri özgürlüktür. Özgürlük, bir insanın en önemli sosyal gerekliliklerinden biridir. Kaybedince, elimizden alınınca en çok özgürlüğün kıymeti anlaşılır. Bu durumu en iyi açıklayacak, anlatabilecek insanlar cezaevinde yaşayan, özgürlükleri kısıtlanan insanlardır.
Özgür olmak, aslında sadece cezaevi ile açıklanacak bir durum değildir. Dışarıda bir işe bağlı olmak, dilediğince gezememek ve plazalarda tıkılı kalmak bile özgürlüğün sonlandığının farklı bir şeklidir. Rahatımızın iyi olması veya yaşamamızı devam ettirecek kazançların dışında lüks için buralarda kalmak bile aslında sınırlı özgürlüktür.
Telefona, internete veya bilgisayarlara bile bağlı kalmak, bizim ne kadar özgür olduğumuzu gösteriyor. Şimdilerde ise, sadece prizlere bağlı yaşıyoruz, serum alır gibi duvar kenarlarında cihazlarımıza enerji yüklüyor, kendimizin özgürlüğünden her gün enerji çekiyoruz.