Sevgili Öğretmenim,
Bugünlere kadar gelmemde büyük emeği olan, bizi evladı gibi sevip, öpen sevgili öğretmenim. Beni belki de hatırlayamadınız ama ben yine de kendimi size tanıtmak isterim. Ben Özcan, Ağrı’da görev yaptığınız sırada Ertuğrul Gazi Ortaokulu’nda 5.sınıfta okuyordum. Siz de bizim Türkçe derslerimize giriyordunuz. İnşallah beni çıkarabilmişsinizdir.
Öğretmenim, sizin bizler için yaptıklarınızı halen daha unutamıyorum. Bizleri çok severdin. Bize bağırmaz, güzel ve tatlıca bizleri uyarırdın. Öğretmenim bizlere anlattığın derslerin tadı hala damağımda. O kadar eğleniyorduk ki dersinde o gün anlattığınız her şey dün gibi aklımda kalmış. Siz 6.sınıfta okulumuzdan gitmiştiniz.
Okulumuzda tayininiz çıkmıştı. Bizle vedalaşırken çok üzülmüştük, bazı arkadaşlarım ağlamıştı bile. Öğretmenim, ben ve arkadaşlarım sizi çok özledik. Yeni bir Türkçe öğretmenimiz derslerimize girmeyi başladı. Sizin kadar olmasa da o da dünyalar tatlısı bir öğretmen. Sizin ders sırasında yaptığınız şakalar olsun, espriler olsun aklıma hala geldikçe gülerim. Hatırlıyor musunuz? Diye soracağım ama eminim sizin de aklınızdan çıkmamıştır.
Bir pazar günü okulda kurs vardı. İlk iki dersimiz sizinleydi. Siz derse girdiğinizde size doğum günü sürprizi yapmıştık. Doğum gününüzü sabah sabah ilk biz kutlamıştık belki de. O günü asla aklımdan çıkaramıyorum. Sizin de gözleriniz dolmuştu, çok iyi hatırlıyorum. Neyse, öğretmenim çok uzatmayacağım. Sınıf arkadaşlarım ve ben sizi özledik ve size Türkçe öğretmenimizin bize verdiği mektup konusu için bir mektup yazmak istedim. Adresinizi Melih Hoca bizlere verdi.
Öğretmenim kendinize çok iyi bakın, arada bizlere bir mektup yollarsanız dünyanın en mutlu insanı oluruz. En kısa zamanda sizi arkadaşlarımla ziyaret etmeyi düşünüyoruz. O gün geldiğinde mutlaka haberleşelim saygıdeğer öğretmenim. Sizi çok seven Özcan.