Bence, her çocuk küçük yaştan itibaren bizim eskiden oynadığımız oyunları oynamalı. Terlemeden, telefondan oynanan oyunlardan bahsetmiyorum. Sabah evden çıkıp mahalle maçıyla başlayan, öğlene doğru da kovalamaca, ip atlama, çelik çomak, beştaş gibi oyunlarla ya eli toprağa değecek ya da eklemleri çalışacak.
Akşama doğru gelince de karanlığın çökmesiyle birlikte saklambaç oynanmaya başlanacak. İşte, bu dediğim oyunları oynarsa çocuk kendini tanıyabilecek. Elinde telefonla bir yukarı bir aşağı parmak kaydıracağına toprağın üstünde çılgınlar gibi koşsun.
Çocuklarımıza en büyük iyiliği yapmak istiyorsak onları sokaklara salmalıyız. Tabii ki, dışarı çıktıklarında peşinden de ya annesi ya babası onu gözetleyecek. Devir kötü olabilir ama çocuk sokakta büyürse o zaman çocuk olduğunu anlar. Yoksa çocuk birçok işi kendisi yapamaz, her şeyi hazır bekleyen ve arkadaşlar ile sorunlarının baba ya da anne ile çözüldüğü bir çocuk ile karşılaşırız.