Yurdumuzun güzellikleri saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Yurt içinde dağlarımızın, ovalarımızın, denizlerimizin ve yaylarımızı saymakla bitiremeyiz. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz, desem yanlış olmaz. Yeşilin, mavinin ve kahverenginin tüm tonlarını bir ülke içinde çok az rastlarız. Karadeniz’de yeşilin her tonu, Akdeniz’de ve Ege’de mavinin her tonunu görebilirsiniz. Doğu’ya giderseniz, Türkiye’nin çatısı Ağrı Dağı’na denk gelirsiniz.

Marmara bölgesine gittiğinizde insan kalabalığı ve doğa, yeşil Bursa’dan geçer ve Çanakkale’de rüzgarı içinize çekersiniz. Ege kıyılarında denizin en güzeline girer ve güneşin en tatlısıyla ısınırsınız. Güneydoğu Anadolu’da yemeğin ve insanın en hasını görürsünüz. Binbir çeşit yemeklere bakarken bile yorulmaya başlarsınız. İç Anadolu’da dümdüz ovaları görür, şaşar kalırsınız. Mevlana türbesinde dua okur ve manevi olarak doyarsınız.

Karadeniz kıyılarından doğru gittikçe, bu kadar yeşilin tonunu başka zaman biraz zor görürsünüz. Uçurumlara, hırçın dalgaların kıyıyı dövmelerine aşık olursunuz. Biraz yukarılara çıktıkça anlarsınız gerçek oksijeni. İşte, böyle bir yerdir güzel yurdumuz Türkiye!