Sabahattin Ali’nin en beğendiğim kitaplarından biri İçimizdeki Şeytan, çok dikkatli bir şekilde ilmek ilmek işlenen psikolojik tahlillerle bizleri hikayenin içine daha da çekiyor. Kitabın kapağını kapattığınızda istemeden ”vay be arkadaş” diyorsunuz.
Ömer, Macide ve Bedri üçgeninde döndüğünü gördüğümüz hikaye bizi farklı yerlere de sürüklemeyi çok güzel başarıyor. Ömer’in Macide için yaptıkları ve ona verdiği değer ve düzgün insan olma arzusu. Hayatın getirdiği zorluklarla birlikte işler yolunda gitmeyebiliyor.
Macide’yi bir vapur seferinde gören Ömer’in hayatı orada değişmeye başlıyor. Hemen arkasından Macide ile tanışma süreci ve dostlukları devam ederken Macide’nin babasını kaybetmesi ile birlikte Ömer ve Macide arkadaşlığı daha da ileri götürüyor. Aynı çatı altında yaşam mücadelesine başlayan ikili, hayatta kalmanın zorluğu ve geçim sıkıntısı ile birlikte yalpalamaya başlıyor.
Bedri’nin daha sonra hikayeye dahil olmasıyla işlerin rengi değişiyor. Macide’nin de ruhsal değişkenlikleri süreci farklı bir yöne çeviriyor. Devamını okuduğunuzda siz de kolaylıkla tahlil edebileceksiniz. Kitap ile ilgili sorulara aşağıdan ulaşabilirsiniz.