Son dönemde Türk edebiyatının popüler eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali’nin en sevilen ve bir başucu kitabı diyebilirim. Psikolojik çözümlemeler ve betimlerin bolca kullanıldığı eser, birçok döneme ışık tutacak güzellikte denilebilir. Kısaca bir bahsetmek gerekirse;
İşten kovulmasıyla birlikte bir boşluğa düşmüş olan Rasim, en yakın dostu Hamdi Bey tarafından yapılan iş teklifini istemeye istemeye de olsa kabul etmiş. Bu saatten sonra müdürlüğünü Hamdi’nin yaptığı iş yerinde çalışmaya başlamıştır. Burada bir çalışan olan Raif Efendi, Rasim tarafından bir garip kişilik olarak görülmektedir. Raif’in sessizliği ve yaşlılığı da epeyce ilerlemiştir.
Bir gün işe hasta olduğu için gelmeyen Raif’in, Rasim’den birtakım belgeleri iş yerinden getirmesini istemesi ve Rasim’in onun çekmecesinde bir günlük bulmasıyla işler gelişmeye başlar. Raif’in gençliğini ve birtakım bilgilerini yazdığı bu kitap Rasim’in çok ilgisini çekmiştir.
Kitabın okunmasıyla birçok bilgiyi öğrenen Rasim, çok şaşırmakta ve Raif’in hayatına şahit olmanın garipsemesini hissetmektedir. Raif’in gençliğinde bir tabloya hayran kalması ve o tablodaki kadınla tanışması ile hayatı bir dönüm noktasına girmiştir. Maria Puder’in de Raif’ten hoşlanması ile işler değişmekte ve iyice ilerlemektedir. Maria Puder’in Raif’ten hoşlandığını söylemesi ile birlikte bir aşk süregelmiş ve onların da mutlulukları da sona ermiştir. Uzun telgraflar bir anda kesilmiş ve birbirlerinden haberleri olmamıştır. Maria’nın kuzeni ile karşılaşan Raif, yanında gördüğü kızın kendi kızı olduğu gerçeği ile yüzleşmiştir.