Gülten Dayıoğlu’nun çocukluk hayatımızda önemli bir yeri vardır. Suna’nın Serçeleri de bu yerin oluşmasına zemin hazırlamış eserlerden biridir. Suna mahallenin erkek çocuklarına taş çıkarırcasına top oynayan, erkek çocuğu gibi davranışlar sergileyen bir hanım kızımızdır. Yine bir gün mahallede top oynarken sönmemiş bir kireç çukurunda kendini buluverir.
Bu çukurdan çıkartıldıktan sonra hayatı değişen Suna, evde tıkılı kalmaya mahkum hale gelmiştir. Evde tek başına oturduğu günlerden bir gün penceresine serçeler konmaya başlamıştır. Değişik renkteki serçeler ile hayata bağlanan Suna, bu serçelerle artık dost olmuştur.