Osmanlı Devleti’nin hakim olduğu yıllarda Ege Denizi’nin Midilli Ada’sında bir bebek dünyaya gelmiştir. Babası bu çocuğuna Hızır adını vermiştir. Ama bu çocuğun ömrü bu masmavi denizlerde geçmiş.
Ayrıca bu çocuğun adı yalnız Hızır ismiyle değil zamanla yeni isim ve unvanlar kazanacakmış. Barbaros’un tam doğduğu tarih bilinmemektedir. Hızır’ın annesi Midilli adasından bir kızdı. Babası Yakup Ağa ise Midilli Adasını almak için gönderilen bir askerdi.
Yakup Ağa, ada fethedildikten sonra dönüş biletini almadığı için buraya yerleşmiş. Hızır’ın ağabeyleri Oruç ve İshak, kardeşi İlyas ve anne-babasıyla birlikte yaşıyorlarmış.O da denizciliğe merak salmış. Genç Hızır bir süre aldığı gemi ile ticaret işiyle meşgul olmuş. Oruç Reis ile İlyas Reis şövalyelerin saldırısına uğramış ve İlyas Reis şehit edilmiş.
Oruç Reis ise Bodrum Kale’sine hapsedilmiş. Hızır olanları öğrenince Bodrum’a gitmiş. Bir süre abisini kurtarmak için Bodrum’da kalmış. Oruç Reis gemiden kaçıp ve kurtulmuş. Hızır Reis, Midilli’ye dönüp işini yapmaya devam etti. Osmanlı Hükümdarı ölmüş, yerine oğlu geçmiş. Kardeşi mızıkçılık etmiş ve tahta geçmek istemiş.
Kardeşi pasaportsuz ülke dışına çıktığı için ikinci emre kadar tüm gemilerin denize açılmasını yasaklamış. Hızır Reis de o sıralarda Midilli’den ayrılmış. Yolda uğradığı adalarda gemideki buğdayı satıp arpa almış.
Hızır ve Oruç Reis düşmanları Hızır Reis’e Kızıl Sakal anlamına gelen “Barbaros” ismini vermiş. Oruç Reis kardeşini dinlemediği için kolu kesildi. Yavuz Sultan Selim, Barbaros’a Hayreddin diyordu.
Oruç Reis şehit edildi. Bunun üzerine Barbaros, Cezayir Sultan’ı olmuş. Barbaros 5 farklı dil biliyormuş. Barbaros, Aydın Reis’i kaptan yaptı. Düşmanları ona “şeytan döver” ismini vermiş.