KISACA KİTAP ÖZETİ
Hikayeci Dede (İbrahim) çocuklara hikaye anlatıyordu. Hikayede Zeyrekler diye bir grup vardı. Kendilerine Küçük Zeyrekler diyorlardı. Küçük Zeyrekler’e bu ismi başkaları onlara takmıştı. Çünkü Zeyrek Farsça’da akıllı,zeki ve çalışkan demekti. Grubun kız olanının adı Umay’dı.
Umay grubun en meraklısıydı. Kıvırbaş Ruhi ise çok çalışkan, bilgisayar meraklısıydı. Görme yetisini kaybetmiş olan Sihirli Baston Hasan ise grubun lideri konumundaydı.
Hikaye geçecek olacaksak, hikaye şöyleydi:
Şimdi geldik hikayeye, Zeyrekler bir gemi peşindeydi. O gemiyi haberlerde görmüşlerdi. O gemide değişik bir şeyler vardı. Onlarda meraklarından ötürü o gemiye gitmişlerdi. Sonunda gemiye girmeyi başarmışlardı. Ar-ka-daş-lık diye bağırdılar.
Sonra gemiden beyaz bir duman çıktı. Beyaz bir dumanın ardından kırmızı bir kapı belirdi. Zeyrekler ellerindeki fenerler ile el ele ışıklı kapıdan geçtiler. Geçtikten sonra hemen kendilerini kar yığınlarının içinde buldular. Bir süre bekledikten sonra Sihirli Baston Hasan bastonunu tutup ağır ağır yürüdü. Kendilerini takip etmesi gerektiğini söyleyen bir sese kulak vererek, sesi takip etmeye başladılar.
Sesi takip eden Umay ve Zeyrekler ekibinin yolda giderken başlarına birçok olay gelecekti. Ama onlar bunu bilmiyordu. Yol üzerinde giderken, Umay yol üzerindeki bir ağaçtan bir meyve yemek istedi ama Ruhi bunu yapmamasını istedi. Işık adamlar meyve ağacındaki meyvelerin azaldığını söyleyip kendi aralarında kavga ediyordu.
Zeyrekler, Işık Adamlar tarafından fark edilmiyor, görünmüyorlardı. Sonra başka bir yere gittiklerinde dans edenleri görünce dansa eşlik etmeye başladılar. Dans ederken yine Işık Adamlar’a çarpmaları sonucunda Işık Adamlar kendi aralarında kavgaya tutuştu.
Kahin Gaga, her şeyi anlamıştı. Tam o sırada bir beyaz duman ortalığı kapladı. Herkes çok korktu. Zeyrekler görünür hale gelmişti. Işık Adamlar, Zeyrekler’i Kahin Gaga’ya götürdüler. Kahin Gaga, Zeyrekleri kar kalesine götürdü. Yukarı çıkmadan ateş topu yemelerini söyledi. Sonra dinlendiler, yukarı çıktılar.
Kahin Gaga da görme yetisine sahip değildi. Görmüyordu. Zeyreklere Beyaz Ülke’yi anlattı. Aynı zamanda Siyah Ülke’yi de anlattı. Kurtulmaları için bu ülkeden üç şeyi geçmesini söyledi. Onları uğurlamak için şenlik yaptılar. Kraliçe Moripek Hasan’a Kahin Gaga’nın taktığı gagadan verdi.
Siyah Ülke çok kötü bir yerdi. Mağara canavarlarıyla savaşmaları gerekiyordu.
…
Ve palyaçoyu uyuttular. Sonra taşın yanına gelip ellerini koydular ve evlerine gittiler.
