Kafka’nın en ünlü kitabı olan “Dönüşüm” başkalarının deyimiyle “Değişim” elime geçti, bir solukta okuyuverdim. Gerçekten değişik metaforlar ve dönemine göre sıradışı denilebilecek bir tarzda yazılmış bir eser. Kafka’nın eserlerine yavaş yavaş ısınırken bu güzel bir başlangıç oldu, demeliyim.Kısaca bir bahsetmek isterim.
Gregor Samsa ve ailesi bundan yıllar önce büyük bir borç batağının altına girmişlerdir. Bu borçları ödemek aile reisi Bay Samsa, kardeşi Grete ve annesi ile birlikte Gregor’un boynunun borcu olmuştur. Borçlar için alınan kredilerin ardı arkası kesilmemektedir. Bu kredi kuruluşunda da Gregor Samsa çalışmakta, neredeyse hayatı iş ve ev arasında geçmektedir.
Bundan bir asır önce yazılmasına rağmen, kitapta ağır olarak bir makineleşme, iş toplumu gibi öğelere yer vermiş Kafka abimiz.Neyse, bir gün evimizin oğlu Gregor Samsa işe gitmek için gözlerini açtığında olaylar patlak verir. Olaya ilk başta pek anlam veremese de vücudunda olan değişikliği yavaş da olsa anlamıştır. Tarifi tam tanımlanmamış, sadece Kafka’nın yazdıkları ile ucube bir böceğe dönüşmüş.
İşin en ilginç tarafı bu yaratığa dönüşmek, işe geç kalmak kadar Samsa’yı telaşlandırmadı, desem çok yerinde olur. Burada daha çok şehirleşmenin getirdiği iş hayatı ve makineleşme öne çıkıyor gibi geldi bana. Daha sonra işe gitmek için yatağından kalkması, kapıyı açması gibi birtakım olaylar gerçekleşiyor. İş yerinden bir yetkili de Gregor Samsa’nın işe gelmeyişine kıllanıp, evinde ziyaret etmeye gidiyor. Yaklaşık bir 10-14 sayfa Gregor’un kilitli odasından çıkabilmesini okuyoruz.
Çıktıktan sonra herkes gördükleri karşısında şaşkın, korkulu ve ürpertici bir hale bürünüyor. Aile bu olanları tam olarak sindiremiyor, Gregor’u görmek dahi istemiyorlar. Kardeşi Grete daha dayanıklı ve güçlü çıkarak odasında böcek şeklinde olan abisini beslemeye başlıyor. Aile her gün Gregor hakkında yemek masalarında konuşsa da bu olaya bir türlü çözüm bulamıyorlar.
Günler geçtikçe, Samsa ailesi Gregor’un bu durumundan oldukça rahatsız olmaya başlıyor. Evin aşçısı dahi bu durumu kaldıramıyor. Yalvar yakar kendini işten attırıyor ve arkasına bile bakmadan uzaklaşıyor evden. Bu günler aynı şekilde geçse de artık kendisine bakan kardeşi Grete bile bu durumu kaldıramaz hale geliyor. Herkes, Gregor’a ne olacağı konusunda hep bir düşünce içinde kaygılı, korkulu bir şekilde düşünceler içerisinde.
Eve alınan kiracılara gözüken Gregor, kiracılar tarafından çok nefret edilmese de kaybı ve hayretle izlendi. Bay Samsa, Gregor’u ne kadar saklamaya çalışsa da başaramadı. Kiracılar ile ilgili sıkıntı olan bir gece Gregor ne kadar değersiz, istenmediğini düşündüğü bir gece hayata gözlerini yumuyor. Evin hizmetçisi sabah bu haberi aileye duyurmaya çalışsa da kimsenin umurunda olmadığı için sonradan fark ediliyor.
Değerlendirme:
Bu uzun öykü ile birlikte insanın hayatındaki değerler ile dünyevi konuların değersizliği arasındaki ince çizgi gösterilmeye çalışılmış, diyebilirim. Bir solukta okunabilecek bir kitap için gerçekten çok büyük dersler barındırıyor.