George Orwell kitaplarını okuyanlar genelde yazarın 1984 adlı eseriyle başlarlar okumaya. Çünkü 1984 eseri, yazarın çok popüler ve sosyal medyada çok konuşulan kitabıdır. 1984’ü okuyan ve yazarın kalemine hayran kalan insanlar daha sonra yazarın Hayvan Çiftliği kitabına geçerler. Bu kitap gerçekten çok güzeldir ve verdiği mesajlar nokta atışıdır.
Çiftlik Etrafında Gelişen Olaylar
Orwell’in bu kitabı 1945 te yayınlaşmıştır ve kısa sürede en çok okunan kitaplar arasına girmiştir. Bir eleştiri romanı olan bu kitap, aynı zamanda bazı kesimlerin tepkisini çekmiştir. Kitabın hikayesi bir çırpıda okunan türden. Yani sizi asla sıkmıyor ve hikayenin sonunu büyük bir merakla bekliyorsunuz. Kitap tam olarak 152 sayfa, kısacık ve akıcı olunca hemen bitiveriyor.
Kitabın hikayesi bir çiftlikte geçiyor ve baş kahramanlarımız o çiftlikte yaşayan hayvanlar. Evet, değişik bir kitap değil mi? Hayvanlar bir gün kendilerine zulüm eden insanlardan bıkıp, domuz karakter öncülüğüyle insanları devirip yönetimi ele geçirirler. Bu devrimi yapmalarının en büyük sebebi insanların hayvanları sömürmeleri ve onlara kötü davranmalarıdır. İnsanlar yenilgiyi kabul ederler ve hayvanlar başa geçer.
Başta Her Şey İyi Gider. Fakat..
Çiftlikte insanları deviren hayvanların keyifleri gayet yerindedir. Kimse hayvanları sömürmüyorduk artık ve başta her şey gider. Her hayvan kendi gücü yettiği kadar çalışır ve gücü yettiği kadar üretir. Fakat daha sonra domuzlar üste çıkmaya başlarlar. Gün geçtikçe yeni yasalar koymaya başlarlar ve üstünlüğü ele geçirip asla çalışmazlar. Adaletsizlik ve emek hırsızlığı birleşince tam anlamıyla bir sömürü başlar. Bir süre sonra domuzlar yönetici, diğer hayvanlar ise işçi muamelesi görürler.
Stalin ve Kapitalizm Eleştirisi
Orwell bu kitabında kapitalizmi ve Stalin yönetimini eleştirmiştir. Yazar geleceği görmüş gibi aynı zamanda bugünü ve bugünün sistemini de tahmin etmiştir. Kitabı okurken sömürgeciliği, adaletsizliği, ayrımcılığı diktatör yönetimin kötülüklerini net bir şekilde görüyorsunuz. Yazarın hikaye içinde yaptığı betimlemeler çok yerinde ve isabetli olmuş. Günümüzle karşılaştırıldığında hak vermemek elde değil.
Kitabı okurken ağır bir dil ile karşılaşmıyorsunuz. Akıcı ve sürükleyici olmuş.